top of page

ÜSKÜP GEZİLECEK YERLER

  • Yazarın fotoğrafı: berfinozelsel
    berfinozelsel
  • 16 Tem 2024
  • 9 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 30 Eyl 2024




MAKEDONYA GEZİ REHBERİ







Üsküp şehrinin tam ortasından Vardar Nehri geçer . Şehri iki kısma ayıran bu nehir üstünde Sanat köprü, Taş köprü ve Medeniyetler köprüsü olmak üzere 3 köprü mevcuttur ve bunlar aracılığı ile bağlanırlar. Şehir gezi planınızı oluştururken Taş köprünün kuzeyinde kalan eski çarşıyı ve orada görülecek yerleri sıraladıktan sonra , köprünün öbür tarafı yeni şehir kısmı ve görülecek noktalarını ayrı sıralamanız gezininzi kolaylaştıracaktır.


Gezi Rotası Önerisi; Geziye, Çarşı Bölgesi'nden başlayabilirsiniz. Eski Şehir olarak da bilinen bu bölge, geleneksel pazar yerleri ve tarihi yapıları ile dikkat çeker. Yürüyerek keşfetmek için idealdir. Eski Çarşı'yı yürüyerek keşfettikten sonra, Taş Köprü'ye geçip Büyük İskender Heykeli ve Makedon Meydanı çevresini dolaşarak Şehir Merkezi'ni de gezmiş olursunuz. Şehrin kalbinde yer alan bu alan, anıtlar ve heykellerle doludur. Şehir Merkezi'nde dolaşarak tarihi ve modern dokunun bir arada nasıl harmanlandığını görebilirsiniz. Bu şekilde, şehrin tarihi ve kültürel dokusunu keşfetmiş olacaksınız.





 

 

 Üsküp’te Gezilecek Yerler Listesi

 

1. MAKEDONYA MEYDANI -SKANDERBEG SQUARE


Üsküp Meydanı olarak da bilinen Makedonya Meydanı, şehrin tam kalbinde yer alan ve her zaman canlı olan bir noktadır. Şehrin ulaşım merkezi olarak bilinen bu meydandan, Üsküp'ün her köşesine kolayca ulaşabilirsiniz. Tıpkı her şehrin bir kalbi olduğu gibi, Üsküp'ün kalbi de Makedonya Meydanı'dır!


Bu meydan, geç saatlere kadar hareketliliğini korur ve birçok kafe, restoran ve alışveriş noktası ile çevrilidir. Hem bir başlangıç noktası hem de turistik bir cazibe merkezi olmasıyla, Makedonya Meydanı'na yolunuz mutlaka düşecektir. Meydanın tam ortasında, ünlü Büyük İskender Heykeli yükselir. Burası, şehrin en turistik ve ziyaretçi çeken bölgesidir. Meydanın ortasında yer alan Büyük İskender Heykeli, Makedonya'nın gurur kaynağıdır.


Meydanın çevresinde ve ona bağlanan sokaklarda harika kafeler ve restoranlar bulunur. Üsküp'te gezilecek yerlerin hemen hepsine bu meydandan yürüyerek ulaşabilirsiniz. Makedonya Meydanı, Vardar Nehri'nin yanında, Üsküp şehir merkezinde Taşköprü'nün dibindedir.


Makedonya Meydanı, aynı zamanda insanların eğlenmek veya alışveriş yapmak için tercih ettiği bir yerdir. Bir sürü kafe, restoran, sinema ve mağaza ile doludur. Gelen turistlerin yolu mutlaka bu meydandan geçer.







 


MAKEDONYA KAPISI


Üsküp'ün ve hatta tüm Makedonya'nın en önemli simgelerinden biri olan Makedonya Kapısı'nı mutlaka ziyaret etmelisiniz. 2012 yılında inşa edilmesine rağmen, Üsküp'e farklı bir atmosfer kazandıran bu kapı, Makedonya tarihindeki önemli kişiliklerin kabartmalarıyla süslenmiştir. Makedonya Kapısı, modern inşa tarihi ile tarihi bir anlam taşıyan bu anıt, Üsküp'ün merkezinde görülmeye değer noktalardan biridir. Şehrin zengin kültürel mirasını yansıtan bu yapı, fotoğraf çekmek ve Üsküp'ün tarihine tanıklık etmek için harika bir durak.





 

 TAŞ KÖPRÜ (Makedonca: Камен Мост, Kamen Most)



Üsküp'ün en eski ve en simgesel yapılarından biri olan Taş Köprü, Vardar Nehri üzerinde yükselir. Üsküp'te Türk bölgesi olan sol taraf ile yeni şehir bölgesi olan sağ tarafı birbirine bağlayan bu tarihi yapı, şehrin kalbinde yer alır.


Taş Köprü, Üsküp'ün iki yakasını birleştirir ve şehrin sembolü olarak kabul edilir. Eski Bizans köprüsünün yerine inşa edilen bu yapı, 15. yüzyılda yapılmıştır. 1444 yılında yapımına başlanmış ve 1546 yılında Fatih Sultan Mehmet döneminde tamamlanmıştır. Bu nedenle, köprü "Fatih Köprüsü" olarak da bilinir.


Köprü, 12 sütun üzerine inşa edilmiş ve 214 metre uzunluğundadır. Taş sütunlar üzerine inşa edilmesi, onu doğal afetler ve savaşlara karşı dayanıklı hale getirmiştir. Ayrıca köprünün sol tarafında, II. Dünya Savaşı'nda hayatını kaybeden Üsküplüleri anma plaketi de bulunmaktadır.

Mimar Sinan'ın harikalarından biri olarak kabul edilen bu köprü, birçok savaşta hedef alınmasına rağmen günümüze kadar ayakta kalmayı başarmıştır.


1971 yılına kadar ulaşım için kullanılan köprü, günümüzde sadece yayalar tarafından kullanılmaktadır. Taş Köprü, Üsküp'ün simgesi olarak kabul edilir ve Vardar Nehri'nin iki yakasını birleştirir. Üsküp'ü gezerken, bu köprüyü defalarca geçeceksiniz ve günbatımında Vardar Nehri'ne karşı harika fotoğraflar çekebilirsiniz.

Köprü, çeşitli nedenlerden dolayı yıllar boyunca hasar görmüş olsa da sık sık yenilenerek korunmuştur.





 

Üsküp Sanat Köprüsü


Üsküp 2014 projesinin önemli parçalarından biri olan Sanat Köprüsü, üzerindeki 29 heykel ile dikkat çeker. Bu heykeller, Makedonya'nın tanınmış sanatçı ve müzisyenlerini onurlandırmak amacıyla yapılmıştır.


Yalnızca yayaların girişine açık olan bu köprü, bronz rengi heykelleriyle turistlerin ilgi odağıdır. Vardar Nehri üzerinde yer alan Sanat Köprüsü'nü ziyaret etmek için ekstra bir rota değiştirmenize gerek yok. Şehir meydanını gezerken, Makedonya tarihine adını yazdırmış önemli sanatçıların heykellerini görmek için kısa bir mola verebilirsiniz. Bu köprü, şehrin kültürel zenginliğini ve sanata verdiği önemi gözler önüne seren bir açık hava galerisi gibidir.







 

Alexander the Great


Üsküp Meydanı'ndaki Büyük İskender Heykeli, şehrin merkezindeki en dikkat çekici anıtlardan biridir. Bu heykel, Makedonya'nın efsanevi hükümdarı Büyük İskender'i, "Warrior on a Horse" yani "Atlı Savaşçı" olarak betimler. Valentina Stefanovska tarafından tasarlanan bu bronz heykel, 28 metre uzunluğunda olup, Üsküp'ün simgesi haline gelmiştir.

Büyük İskender heykeli, babası II. Filip'in heykeliyle karşılıklı olarak yer almaktadır. II. Filip'in heykeli de aynı meydanda, Büyük İskender heykelinin birkaç yüz metre ötesinde bulunmaktadır. Bu düzenleme, hem babası hem de oğlu olan iki büyük Makedon liderini onurlandırarak, ülkenin zengin tarihini ve mirasını vurgulamaktadır.

Büyük İskender, tarih boyunca en büyük imparatorluklardan birini kurarak, topraklarını Yunanistan'dan Hindistan'a kadar genişletmiştir. Bu anıtsal heykel, Üsküp'te bu efsanevi kralın anısını yaşatmakta ve ziyaretçilerine Makedonya'nın tarihine dair önemli bir bakış sunmaktadır. Hem Büyük İskender hem de II. Filip'in heykellerini görerek, şehrin tarihi ve kültürel zenginliklerine dair derin bir keşif yapabilirsiniz.







 






























Kuzey Makedonya Arkeoloji Müzesi


Makedonya Arkeoloji Müzesi, antik dönemden Osmanlı dönemine kadar uzanan geniş tarihi yelpazesi ile şehrin tarihine ışık tutan önemli bir kurumdur. Bu müze, Antik Dönem, Orta Çağ ve Osmanlı dönemlerine ait 6 binden fazla esere ev sahipliği yapmaktadır.

Büyük İskender'den Osmanlı dönemine kadar birçok döneme ait eserleri sergileyen müze, 20 farklı arkeolojik bölgeden izler barındırmaktadır. Bu zengin koleksiyon, Makedonya'nın derin tarihini ve kültürel mirasını keşfetmek isteyen ziyaretçiler için eşsiz bir fırsat sunar.

Vardar Nehri'nin hemen kenarında bulunan müzenin binası, şehirde kolayca bulunabilecek konumdadır.

Giriş ücreti 450 Dinar olup, öğrencilere 100 Dinar olarak indirim uygulanmaktadır. Müze, Pazartesi hariç her gün 10:00-18:00 saatleri arasında açıktır.


Müzenin hemen yanında yer alan Makedonya Mücadele Müzesi (Museum of the Macedonian Struggle) da oldukça etkileyici bir ziyaret noktasıdır. Bu müze, Üsküp 2014 projesi kapsamında inşa edilmiş ve yaklaşık 10 milyon dolar harcanarak tamamlanmıştır. Makedon ulusunun bağımsızlık mücadelesini anlatan bu müze, rehber eşliğinde gezilebilmektedir ve her gün 10:00-18:00 saatleri arasında açıktır.


Makedonya Arkeoloji Müzesi, Bizans hazineleri, ilk dönem Makedon kafataslarından yapılan 3 boyutlu maskeler ve Fenike kraliyet mezarlığı gibi önemli eserleri barındırmaktadır.




 

 Üsküp Eski Çarşı


Üsküp Türk Çarşısı, Mustafa Paşa Camii ve Üsküp Kalesi arasında geniş bir alanı kaplamaktadır. 712 dükkâna ev sahipliği yapmaktadır. Hediyelik eşya ve yeme içme çeşitliliğinin bol olduğu sokaklarda, gece ve gündüz ayrı ayrı ziyaret etmenizi öneririm. Gece canlı müziklerin keyfini çıkarabileceğiniz bu bölge, eğlenceli zaman geçirmek için ideal.


İstanbul Kapalı Çarşı mantığı ile kurulan Eski Çarşı, büyük bir alana yayılmış olup, zamanla bazı değişiklikler geçirse de, yorgancılar sokağı, kazancılar sokağı gibi isimlerini korumuştur. Labirent gibi olan bu çarşı, 15. yüzyıl ile 19. yüzyıl arasında en parlak dönemlerini yaşamıştır.


Gerçekten de Taş Köprü, şehri kültürel anlamda ikiye ayırıyor ve çarşı kısmı oldukça geleneksel bir yapıya sahip.

Türk Çarşısı, küçük bir Anadolu şehri gibi hissettiriyor. Taş sokaklar, nargile kokan kafeler, her köşede yer alan ve mis gibi köfte kokan restoranlar burada yer alıyor. Kapan Han da burada yer alıyor ve özellikle çay içmek için harika bir yer.

Osmanlı döneminden günümüze kalan çarşı ve çevresi, şehrin Müslüman tarafını oluşturuyor. Çoğunlukla Türkiye’den gelen ürünlerin satıldığı çarşıda, esnafın büyük bölümü Müslüman Arnavutlardan oluşuyor.

Çarşı, Türk turistlerin en çok sevdiği ve gezdiği yerlerden biridir. Burada Türk kahvesi ve demlenmiş çay bulabilmek mümkün. Çarşı ve çevresinde İngilizce bilmeden gezmek, yemek yemek ve insanlarla anlaşmak oldukça kolay.


Yöresel ürünler satan dükkânlar, Türk ve Balkan lokantaları, Osmanlı’dan kalma hanlar, hamamlar, kervansaraylar, camiler ve türbelerle dolu bu turistik yer, 12. yüzyılda Türkler tarafından kurulmuştur ve şehrin en önemli ticaret merkezi olmuştur. Bu bölgede hala Türkçe konuşulduğunu fark edeceksiniz. Türkiye’de de var demeden, bu çarşıya mutlaka bir iki saatinizi ayırın.



 



Milenyum Hacı -  Sredno Vodno


Milenyum Haçı, Makedonya’nın başkenti Üsküp’ün yakınlarında yer alan Vodno Dağı’nda bulunur. 2002 yılında yapılan bu haç, dünyanın en büyük haçlarından biridir. 66 metre yüksekliğindeki bu simgesel yapı, Özgürlük Anıtı’ndan bile daha yüksek olarak bilinir.


Hristiyanlığın 2000. yılı şerefine, Vodno Dağı’nın 1000 metre yüksekliğindeki zirvesine inşa edilen Milenyum Haçı’na, 100 dinar ödeyerek teleferikle ulaşabilirsiniz. Zirvede bulunan kafede oturup, manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. Zirvede yer alan kafelerde oturup biraz dinlendikten sonra, şehir merkezine değil, hemen 5-10 dakika uzaklıktaki Makedonya Köyü’ne gitmeyi unutmayın.



 


Rahibe Teresa’nın Doğduğu Ev


Rahibe Teresa Evi, Üsküp'ün yeni şehir tarafında bulunan ve Rahibe Teresa'nın doğduğu ev olarak bilinen tarihi bir yapıdır. Burası, Rahibe Teresa'nın yaşamına ve mirasına adanmış bir müze olarak hizmet vermektedir. Evin içinde Rahibe Teresa'nın kendi el yazısıyla yazdığı mektuplar, portreleri ve kişisel eşyaları sergilenmektedir. Üst katta küçük bir şapel bulunmaktadır ve ziyaretçiler burada dua edebilirler.


Rahibe Teresa, 1979 yılında Nobel Barış Ödülü'nü kazanan ve dünya çapında tanınan bir insandı. Onun doğduğu ev, ziyaretçilere onun hayatını ve insanlığa olan katkılarını daha yakından tanıma fırsatı sunmaktadır. Evin girişi ücretsizdir ve Üsküp'te kültürel bir ziyaret yapmak isteyenler için önemli duraklardan biridir.









 

Üsküp Kalesi


Üsküp'ün kuzeyinde Vardar Nehri kenarında bulunan bu Roma dönemine ait kale, 1963 Üsküp Depremi'nde ciddi şekilde zarar görmüş olup o zamandan beri herhangi bir restorasyon görmemiştir. Günümüzde 7 gün 24 saat ziyarete açıktır ve girişi ücretsizdir. Kale, tarihi MÖ 4. yüzyıla kadar uzanmaktadır ve tüm medeniyetlerin etkisi altında kalarak günümüze ulaşmış önemli bir arkeolojik alanı temsil eder. Kalede halen ayakta kalan 121 metre uzunluğunda surlar, 3 kule ve çeşitli arkeolojik kalıntılar bulunmaktadır.


 

Çifte Hamam


Üsküp’te Osmanlı dönemine ait eserler arasında ayakta kalmayı başarmış bir tarihi noktadır. II. Beyazıt döneminde sadrazam olarak hizmet veren Davut Paşa tarafından yapılan hamam, Taş Köprü’ye oldukça yakındır. Köprü, 1489-1497 yılları arasında inşa edilmiş, birkaç restorasyondan geçmiştir.

Üsküp tarihi yerleri arsında önemli bir yeri bulunan Çifte Hamam, 1963 depreminde büyük hasar görmüş ve yapının birçok yeri yıkılmıştır.

Bunun yanı sıra kalıntılarda yapılan restorasyon işlemleri sayesinde tekrardan görülmeye uygun hale getirilen yapı günümüzde Makedonya Ulusal Sanat Galerisi olarak hizmet veriyor. Eski Türk hamamının dış cephesinde yapılan değişiklere rağmen, kubbe ve tavan motiflerinde bozulmalar olmadığı için Osmanlı izleri hala devam etmektedir.





 


 

 Makedonya Çağdaş Sanat Müzesi


Ülkenin büyük kısmının yıkılmasına sebep olan 1963 depreminin ardından, şehrin dört bir yanından gelen sanatçıların iş birliğiyle Makedonya Çağdaş Sanat Müzesi kurulmuştur. Bu müze, ulusal ve uluslararası sanatçıların eserlerine ev sahipliği yaparak şehrin yenilikçi ve çağdaş sanat anlayışını yansıtmaktadır.






 Bohemian Street


Makedonya Meydanı’ndan 10 dakikalık yürüme mesafesinde bulunan Bohemian Street, şehrin içerisinden farklı bir dünyaya açılan kapı gibidir.

Üsküp genelinde olan Barok tarzı binalardan uzaklaşacağınız Bohemian Street, farklı havasıyla şehrin en ilgi çekici noktasıdır. Yeni bir hava almak size iyi geleceği gibi sokak içerisindeki çok sayıda restoran ve kafede vakit geçirme şansı bulabilirsiniz.

 

 


 Üsküp Şehir Parkı


Meydandan yürüme mesafesinde bulunan Üsküp Şehir Parkı, ağaçların ve göletlerin süslediği bir alanda, tertemiz hava eşliğinde yürüyüş yapabileceğiniz bir doğa alanıdır.

Özellikle sonbaharda turuncuya dönen yapraklar eşliğinde yürüyüş yapma fırsatınız olursa, kesinlikle kaçırmayın derim. Bisiklet kiralayabilir, hatta piknik bile yapabilirsiniz. Çocuğunuz varsa, parkta eğlenceli vakit geçirmesini sağlayabilirsiniz.



 İsa’nın Yükselişi Kilisesi


Üsküp'te gezilecek yerler listenize şehrin en eski Ortodoks kilisesi olan İsa'nın Yükselişi Kilisesi'ni de eklemeyi unutmayın. Kiliseye girdiğinizde, sizi ilk olarak muhteşem ahşap işçiliği karşılayacak. Şehrin önemli dini simgelerinden biri olan bu kiliseyi ziyaret ederek, Makedonya'nın dini geçmişi hakkında değerli bilgiler edinebilirsiniz.



Sulu Han


Osmanlı izlerini çok fazla gördüğümüz Üsküp’te, döneminde ticaret merkezi olarak hizmet vermiş Sulu Han’ı da ziyaret edebilirsiniz. 1450 yılından beri ayakta olan Sulu Han’ı gezerken Osmanlı izlerini yakından görebilirsiniz. Şu an hala açık olsa da sanat galerisi olarak faaliyet göstermektedir.

 


Şehirde AVM ihtiyacınız olursa CityMall ve Ramstore gibi büyük alışveriş merkezlerini ziyaret edebilirsiniz.

 

 

  

 Vodno Dağı Seyir Tepesi


Üsküp’ü izleyebileceğiniz en yüksek noktalardan biri olan Vodno Dağı, deniz seviyesinden 1.066 metre yükseklikte bulunur. Bu zirve, ormanlık alanları ve çeşitli izleme noktalarıyla ünlüdür.

Turistlerin sıkça ziyaret ettiği Vodno Dağı, doğal bir seyir noktası olmasının yanı sıra Milenyum Haçı’na ev sahipliği yapmasıyla da bilinir. Yine de sadece dağı ziyaret ederek, kenarlarda bulunan seyir noktalarından Üsküp manzarasının tadını çıkarabilirsiniz. Dağa belirli bir noktadan teleferikle ulaşım sağlanmaktadır.




Matka Kanyonu


Üsküp’ten yaklaşık 25 kilometre mesafede, Treska ve Vardar Nehirleri arasında bulunan Matka Kanyonu, Makedonya’nın en gözde turistik bölgelerinden biridir. Bu doğa harikası, çeşitli yeraltı su mağaralarıyla ünlüdür ve doğa sporları için mükemmel bir mekandır.


Kanyon, hem muhteşem su altı mağaralarına ev sahipliği yapar hem de doğa yürüyüşleri, kano turları ve daha pek çok aktivite sunar. Hava durumu ne olursa olsun, turistler burayı sıkça ziyaret ederler. Kanyonun içerisinde, dinlenebileceğiniz kafeler ve küçük turlara katılabileceğiniz sandallar bulunur.


Dünyanın en derin yeraltı su mağaralarından biri olan Vrelo Mağarası burada bulunur. Ayrıca, orta çağdan kalma kiliseler ve manastırlar da bu bölgede yer alır. Kanyon da kaya tırmanışı yapabilir veya tekne turuna katılabilirsiniz.


Kanyona ulaşmak için, otogardan 60 numaralı otobüsle 35 dinar, yani yaklaşık 50 Cent karşılığında 20 dakikada gidebilirsiniz. Taksi seçeneği ise 500-550 dinar, yani 8 Euro civarında tutar.


Tekne turlarıyla kanyondaki mağaraları gezebilirsiniz. Giriş ücretsizdir ve Üsküp’ten otobüslerle rahatlıkla ulaşabilirsiniz.



Kanyon, Matka Köyü’nde, Treska ve Vardar Nehirleri’nin birleştiği alanda, yaklaşık 5000 hektarlık bir alanı kaplar.


Biz Kanyona gitmeyi planlamamıştık, ama arkadaşımızın tavsiyesiyle gittik ve iyi ki gitmişiz!

Şahane manzaraları kaçırmamak için sizde rotanıza ekleyin.



Kanyon hakkında daha fazla bilgi için burayı tıklayın. https://www.canyonmatka.mk/









 

Tumba Madzhari


Üsküp’te otoyol kazıları sırasında tesadüfen keşfedilen Neolitik yerleşim yeri, M.Ö 6000-4300 yılları arasındaki yaşamı ortaya koyuyor. Bu kazılar sırasında bulunan yerleşim yeri, yeniden inşa edilerek zamanla değişen yerleşim düzenini gözler önüne seriyor.

Birçok şehri keşfederken, geçmişte insanların nasıl yaşadıklarını merak etmiş olabilirsiniz. Üsküp’ü gezerken bu merakınızı giderebilecek olan Neolitik köy, sıradan bir turistik mekân değil. Burayı ziyaret ederek, geçmişin neler getirdiğini ve insanlık tarihinin nasıl evrildiğini öğrenmek oldukça faydalı olacaktır.

 

 

Vrelo Cave


Vrelo Mağarası, Treska Nehri’nin sağ kıyısında yer alır ve dünyanın en derin sualtı mağaralarından biri olarak kabul edilir. Dünya çapında en iyi 77 doğal alandan biri olarak bilinen bu mağara, Matka Kanyonu'na yapacağınız göl turlarında genellikle ziyaret edilir.

Mağara, sayısız dikit ve sarkıttan oluşan olağanüstü bir doğal güzelliğe sahiptir. Mağaranın girişinde, akustik yapısından yararlanarak zaman zaman konserler düzenlenir. Ziyaretiniz sırasında böyle bir etkinliğe denk gelirseniz, mutlaka bu fırsatı değerlendirin.


 

 








Comments


Subscribe Form

Thanks for submitting!

© 2035 by 360° TRAVEL INSPIRATIONS.

Powered and secured by Wix

bottom of page